Normal gebelikte, yumurta ve sperm birleşmesi tüpte gerçekleştikten sonra döllenmiş yumurta rahim içine yerleşir. Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim içi dışında farklı bir yere yerleşmesidir.

Dış gebelik tüm gebeliklerin yaklaşık %2’sini oluşturur. Dış gebelik, normal bir yerleşimde olmadığından doğum ile sonuçlanmaz. Erken teşhis edilmesi durumunda tedavi şansı yüksektir. Dış gebeliklere zamanında müdahale edilmediği taktirde hayati risklere yol açabilen karın içi kanamalara sebep olabilir.

Dış gebeliğin ilk belirtileri adet döneminin gecikmesi ve mide bulantısı gibi normal gebelikle benzerlikler gösterir. İlerleyen dönemlerde ise vajinal lekelenme veya kanama ve kasık ağrısı bu belirtilere eşlik eder. Dış gebeliği, sadece gözlemsel takip tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi gibi seçeneklerle yönetmek mümkündür.

Dış Gebelik Belirtileri Nelerdir ve Tanısı Nasıl Koyulur?

Dış gebelik, çoğunlukla son adet tarihinden itibaren 5. ve 7. haftaları arasında belirti vermeye başlar. Adet gecikmesi sonrası değişen miktar ve karakterde vajinal kanama ve kasık ağrısı en sık belirtileridir. İlerleyen dönemlerde karın içi kanama meydana gelirse bu belirtilere şiddetli kasık ağrısı, bulantı ve kusma, baygınlık hissi ve omuza vuran ağrı eklenebilir.

Adet gecikmesi sonrası kanda Beta HCG denilen gebelik hormonu değeri yükseldiği halde yapılan vajinal ultrasonografi ile gebelik kesesinin rahim içinde görülmemesi halinde dış gebelikten şüphelenilir. Sıklıkla tüplerde yerleştiği için yine vajinal ultrasonografi ile tüplerde gebelik kesesi izlenebilir.

Dış Gebeliğin Riskleri Nelerdir?

Dış gebelikler, en sık tüplerde gerçekleşir. En korkulan ve tehlikeli komplikasyonu tüpte yerleşen dış gebeliğin tüpleri patlatması sonucu karın içine olan hayati kanamalardır. Bu nedenle özellikle gelişmekte olan ülkelerde hala gebeliklerin tümünde oluşan anne kayıplarının %3-12’sini oluşturmaktadır. Dış gebelik geçiren kadınların bir sonraki gebeliklerinde dış gebelik geçirme riskleri artar. Ayrıca tüplerde gelişen dış gebelik sonrası tüplerin tıkanabilmesi nedeniyle kısırlık sebebi olabilir. Rahim-tüp bileşkesinde, eski sezaryan yerinde veya rahim ağzında yer alan dış gebeliklerde, ilaç tedavisine yanıt vermeme veya kolay patlayabilme sonucu hayati karın içi kanamalara sebep olabilmesi nedeniyle rahimin alınması gerekebilir.

Dış Gebeliğin Cerrahi Tedavisi

Dış gebeliğin tedavisinde tekrarlayan dış gebelik riskini azaltma, enjeksiyon yoluyla uygulanan tedaviye yanıt vermeme veya enjeksiyon tedavisi altında karın içi kanamanın olması nedeniyle cerrahi tedavi tercih edilebilir. En yaygın uygulanan metod ‘’laparoskopi’’dir. Laparoskopi yapılan hastalar açık cerrahi yapılan hastalara göre hem ameliyat kesileri daha azdır hem de ameliyat sonrası dönemde daha erken günlük hayatlarına dönebilir.